Flash

6/recent/ticker-posts

TARIMSAL EĞİTİM, DERS DEĞİL SAHA YETKİNLİĞİDİR

 


TARIMSAL EĞİTİM, DERS DEĞİL SAHA YETKİNLİĞİDİR
→ Yetkinlik üretilmezse teknoloji ve destek boşa düşer

Tarımda dönüşümün önünde çoğu zaman para değil, yetkinlik engeli vardır. Destek verilir, ekipman alınır, dijital uygulamalar sahaya indirilir, fakat beklenen verim artışı gelmez. Çünkü tarımsal eğitim, sadece bilgi aktarmakla sınırlı kaldığında sahada davranışa dönüşmez. Tarımın ihtiyacı, sınıfta anlatılan teoriden önce, tarlada ölçülen sonuçtur. Bu nedenle tarımsal eğitim, ders değil, ölçülebilir saha yetkinliği üretme işidir.

Birinci kırılma noktası, yanlış uygulamaların verim kaybı üretmesidir. Aynı ürün, aynı toprak, aynı iklim koşullarında bile sonuçlar ciddi biçimde değişebilir. Bunun temel nedeni çoğu zaman zamanlama hatası, doz hatası, ekipman kalibrasyonu eksikliği, yanlış sulama, yanlış gübreleme, hastalık zararlı yönetiminde gecikme gibi uygulama kusurlarıdır. Bu kusurlar, girdi maliyetini artırırken verimi düşürür. Çiftçi daha çok harcar, daha az kazanır. Bu durum, desteklerin etkisini de zayıflatır. Çünkü destekle alınan girdi, doğru uygulanmadığında verimi büyütmez, sadece maliyet kalemi olur.

İkinci kırılma noktası, dijital araçların sahada benimsenmemesidir. Akıllı tarım uygulamaları, sensörler, uydu görüntüleri, NDVI haritaları, erken uyarı sistemleri ve dijital kayıt platformları, doğru kullanıldığında büyük avantaj üretir. Ancak sahada benimsenme düşükse, teknoloji “vitrin” olur. Benimsenmeme çoğu zaman teknolojinin kötü olmasından değil, kullanıcının kendini yeterli görmemesinden, ara yüzün sahaya uygun olmamasından ve asıl önemlisi, teknolojinin çiftçiye somut bir kazanç olarak geri dönmemesinden kaynaklanır. Çiftçi teknolojiye değil, teknoloji çiftçiye uyumlanmalıdır. Bunun yolu da sahada, uygulamalı eğitimle teknoloji kullanımını rutin hale getirmektir.

Üçüncü kırılma noktası, danışmanlık kapasitesinin dağınıklığıdır. Danışmanlık, tarımsal eğitim zincirinin sahadaki en kritik halkasıdır. Fakat standartları net olmayan, içerik ve performans ölçümü yapılmayan danışmanlık yapıları, üreticiye değer üretmekte zorlanır. Danışmanlık doğru kurgulanmadığında, bilgi akışı parça parça kalır. Üretici farklı kaynaklardan farklı tavsiyeler alır, karar kalitesi düşer, sahada güven kaybı oluşur. Bu da öğrenme döngüsünü kırar.

Çözüm paketi üç sütunda inşa edilmelidir. Birincisi, Modüler Saha Eğitimi. Ürün bazlı, sezon bazlı, kısa süreli ve uygulamalı modüllerle ilerleyen, üreticinin günlük takvimine uyumlu bir yapı kurulmalıdır. Sulama yönetimi, gübreleme, bitki koruma, hasat sonrası süreçler, kayıt tutma, kalite sınıflandırma, dijital araç kullanımı gibi başlıklar modüler şekilde planlanmalıdır. İkincisi, sertifikalı uygulama seti. Sertifika, katılım belgesi değil, saha yeterlilik belgesi olmalıdır. Kalibrasyon yapabilen, doğru doz ve doğru zaman uygulaması yapabilen, kayıt tutabilen üretici veya operatörler sertifikalandırılmalıdır. Üçüncüsü, performans bazlı danışmanlık. Danışmanlık, ziyaret sayısıyla değil, ölçülebilir sonuçla değerlendirilmelidir. Verim artışı, kalite yükselişi, fire azalması, kayıtlılık, su ve enerji verimliliği gibi göstergelerle danışmanlık performansı izlenmeli, iyi performans ölçeklenmelidir.

Tarım savunuculuğu, desteklerin sahada karşılık bulmasını sağlamaktır. Bunun yolu, sadece finansmanı büyütmek değil, yetkinliği büyütmektir. Çünkü teknoloji, eğitimle değer üretir, destek, yetkinlikle hedefe ulaşır. Tarımsal eğitim ders değil, sahada tekrar edilebilir, ölçülebilir ve sürdürülebilir ustalık üretmek zorundadır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar