HASAT SONRASI KAYIP, GÖRÜNMEYEN ÜRETİM KAYBIDIR
→ Üretmek yetmez, kaybı ölçmeyen sistem arzı yönetemez
Bir ülkenin tarımsal gücü, tarlada kaç ton ürettiğiyle değil, tarladan sofraya kaç ton ulaştırabildiğiyle ölçülür. Çünkü hasat sonrası kayıp sadece fire değildir, görünmeyen bir arz açığı, görünmeyen bir gelir kaybı, görünmeyen bir gıda enflasyonu tetikleyicisidir. Üretim artarken fiyatın düşmemesi, çoğu zaman üretimin yetersizliğinden değil, kaybın sistem dışı kalmasındandır. Kaybı ölçmeyen bir yapı, arzı da fiyatı da güveni de yönetemez.
Birinci kırılma noktası soğuk zincir eksikliğidir. Hasat edilen ürünün sıcaklık, nem ve zaman yönetimi yapılmadığında değer kaybı çok hızlı olur. Özellikle yaş meyve sebzede birkaç saatlik gecikme bile kaliteyi aşağı çeker, raf ömrünü kısaltır, pazarda fiyatı düşürür. Burada kayıp sadece fiziksel değil, aynı zamanda pazar değeri kaybıdır. Ürün sofraya ulaşsa bile daha düşük sınıfta satılır, üretici kazanamaz, tüketici kaliteli ürüne erişemez.
İkinci kırılma noktası standart dışı depolama ve buna bağlı fire artışıdır. Uygun olmayan depolarda ürün, hastalık ve zararlı baskısına açık kalır. Nem kontrolü, havalandırma, hijyen ve istif standardı yoksa kayıp büyür, işletme maliyeti artar, kriz dönemlerinde piyasaya sürülebilecek ürün miktarı daralır. Böylece stok var gibi görünür, gerçek arz gücü zayıflar. Bu tablo, üretimin değil, depolama disiplininin yetersizliğidir.
Üçüncü kırılma noktası paketleme ve sınıflandırma zayıflığıdır. Ürün standarda göre ayrıştırılmadığında, alıcı güveni düşer, zincir mağazaya ve ihracata giriş zorlaşır. Sınıflandırma yoksa fiyat şeffaflığı da oluşmaz, üretici neyi hangi kaliteyle satacağını bilemez, alıcı da istikrarlı tedarik planlayamaz. Pazar erişimi kaybı, aslında üretimin pazara dönüşememesidir. Bu nedenle hasat sonrası süreç, üretimin devamı değil, üretimin sonuç üreten kısmıdır.
Çözüm paketi üç temel sütun üzerine kurulmalıdır. Birincisi, Kayıp İzleme KPI Seti. Ürün bazında, hasat, taşıma, depolama, paketleme aşamalarında kayıp oranı ölçülmeli, ölçüm zorunlu hale getirilmeli, performans göstergeleri şeffaf raporlanmalıdır. İkincisi, bölgesel soğuk zincir altyapısıdır. Üretim havzalarında ön soğutma merkezleri, soğuk depo ağları, frigorifik taşıma ve dağıtım planı birlikte tasarlanmalıdır. Üçüncüsü, kalite sınıflandırma standardıdır. Ürün kabul kriterleri, ambalaj standardı, izlenebilirlik ve alıcı beklentisi tek çerçevede tanımlanmalı, kooperatifler ve yerel toplama merkezleri bu standardın uygulayıcısı haline getirilmelidir.
Hasat sonrası kaybı görünür kılmak, sadece israfı azaltmak değildir, ülkenin arz gücünü büyütmek, üreticinin gelir istikrarını kurmak, tüketicinin erişilebilir gıdaya ulaşmasını sağlamaktır. Tarım savunuculuğu, tarlada üretimi artırmak kadar, zincirdeki kaybı sıfıra yaklaştıracak sistemi kurmaktır. Çünkü yönetilemeyen kayıp, yönetilemeyen gelecektir.

0 Yorumlar