Flash

6/recent/ticker-posts

TARIMDA GÜVEN, BEYANLA DEĞİL ŞEFFAFLIKLA KURULUR

 


TARIMDA GÜVEN, BEYANLA DEĞİL ŞEFFAFLIKLA KURULUR
→ Şeffaflık yoksa fiyat, destek ve denetim iletişimi güven üretmez.

Tarım ve gıda sistemi, yalnızca üretim ve tedarikten ibaret değildir, aynı zamanda toplumun güven duygusunu ayakta tutan stratejik bir omurgadır. Bu omurganın en kritik bileşeni, kamuoyunun neye, nasıl ve hangi kanıtla inanacağını belirleyen şeffaflık düzenidir. Beyan, niyeti anlatır. Şeffaflık ise gerçeği görünür kılar. Görünür olmayan gerçek, yerini söylentiye bırakır. Söylenti büyüdükçe piyasa rasyonelliği zayıflar, üretici ile tüketici arasındaki bağ gerilir, denetim mekanizmaları da itibar kaybeder.

Birinci kırılma noktası, spekülasyonun fiyat algısını bozmasıdır. Fiyat hareketleri yalnızca arz ve talep ile açıklanmadığında, boşluk spekülasyonla dolar. Üretici maliyet baskısı altında kalırken, tüketici etiket üzerinden tek cümlelik bir yargıya itilir. Bu ortamda iletişim, gerilimi düşürmek yerine gerilimi besleyen bir döngüye dönüşür. Fiyatın kendisi kadar, fiyatın gerekçesi de şeffaf değilse, güven kalıcı olarak yıpranır.

İkinci kırılma noktası, denetim ve ifşa süreçlerinde iletişim boşluğu oluşmasıdır. Denetim yapılıyor olsa bile, sonuçların dili, zamanı ve kapsamı net değilse kamuoyu iki uç arasında savrulur. Ya hiçbir şey denetlenmiyor zanneder, ya da tekil olumsuz örnekler üzerinden bütün sistemi mahkum eder. Bu savrulma, denetimin caydırıcılığını azaltır, iyi uygulama yapan işletmelerin de haksız rekabete maruz kalmasına yol açar. Denetim, sahada olduğu kadar, kamuda doğru anlatıldığında da güçlenir.

Üçüncü kırılma noktası, tüketicinin kaynağı ve süreci görememesidir. Tüketici bugün sadece ürünü değil, ürünün arkasındaki hikayeyi, yolculuğu ve doğrulamayı da satın almak ister. Kaynağın, üretim koşullarının, izlenebilirliğin görünür olmadığı sistemlerde güven, kişisel kanaatlere ve sosyal medyadaki dalgalanmalara teslim olur. Bu teslimiyet, gıda güvenliği tartışmalarını teknik zeminden koparır, toplumsal huzursuzluğu artırır.

Çözüm paketi, üç net araçla kurulmalıdır. Birincisi Açık Veri Takvimidir. Fiyat, arz, stok, maliyet bileşenleri, risk göstergeleri ve destek uygulamalarına dair hangi verinin, hangi periyotta, hangi yöntemle yayınlanacağı önceden ilan edilmelidir. Takvim, belirsizliği azaltır, spekülasyon alanını daraltır, kurumsal ciddiyet üretir. İkincisi gıda izlenebilirlik anlatısıdır. İzlenebilirlik sadece bir QR kod değildir, tüketicinin anlayacağı dilde kurulan bir güven mimarisidir. Ürün yolculuğu, sade bir anlatıyla, doğrulanabilir adımlarla görünür kılınmalıdır. Üçüncüsü, denetim sonuçlarının sade ve periyodik kamu paylaşımıdır. Denetim dili teknik olabilir, ancak kamu anlatısı sade olmalıdır. Düzenli özet raporlar, risk sınıfları, iyileştirme eğilimleri ve iyi örnekler birlikte paylaşılmalıdır. Bu yaklaşım, cezayı kutsamaz, iyileştirmeyi görünür kılar.

Bu çerçevenin başarısı, ölçülebilir olmalıdır. Açık veri takvimi uyum oranı, veri güncellik performansı, düzeltme ve doğrulama süresi, izlenebilirlik kullanım oranı, denetim raporlarının periyodik yayınlanma düzeni, tüketici güven endeksi gibi göstergeler, şeffaflığın iletişimden ibaret olmadığını, bir yönetişim standardı olduğunu kanıtlar. Böylece güven, beyanların sıcaklığına değil, verinin ve sürecin açıklığına dayanır.

Tarım savunuculuğu, kimseyi suçlamak değil, sistemi güçlendirecek doğru zemini kurmaktır. Tarımda güven, beyanla kurulmaz. Tarımda güven, şeffaflıkla, izlenebilirlikle, düzenli denetim anlatısıyla kurulur. Görünür olan gerçek, hem piyasayı hem toplumu sakinleştirir, sürdürülebilir üretimin en güçlü sigortasıdır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar