GIDA STANDARTLARI, PAZARA GİRİŞ BİLETİDİR
→ Standardı olmayan ürün, pazarda ya ucuzlar ya da elenir
Tarımda rekabet, tarlada başlar ama pazarda kazanılır. Pazarda kazanmanın en net dili ise standarttır. Standardı olmayan ürün, iyi niyetle üretilmiş olsa bile alıcı gözünde belirsizlik taşır, belirsizlik ise fiyatı aşağı çeker veya kapıyı kapatır. Bu nedenle gıda standartları bir bürokrasi kalemi değil, üreticinin pazara giriş bileti, ülkenin de güvenilir tedarikçi kimliğinin altyapısıdır. Standart, ürünün sadece kalitesini değil, sürekliliğini, izlenebilirliğini ve ticari itibarını garanti altına alan ortak bir sözleşme dilidir.
Birinci kritik gerçek şudur. Kalite standardı yoksa alıcı güveni oluşmaz. Alıcı, her sevkiyatta aynı ürün sınıfını, aynı kalibrasyonu, aynı raf ömrünü görmek ister. Ürün bir hafta mükemmel, diğer hafta dalgalıysa, alıcı risk primi yazar, fiyatı düşürür, alternatif tedarikçiye yönelir. Üretici tarafında ise durum daha da zorludur, standart olmadığı için pazarlık gücü zayıflar, ürün emeğin karşılığını bulamaz. Sonuçta üretici daha çok çalışır, daha az kazanır, sistem sürdürülemez hale gelir.
İkinci kritik gerçek, ihracatta kalıntı ve izlenebilirlik bariyerlerinin pazara girişte belirleyici olmasıdır. Dış pazarlarda konu sadece ürünün güzel görünmesi değildir, hangi parselde üretildiği, hangi uygulamanın ne zaman yapıldığı, ürünün hangi partide paketlendiği, taşıma koşullarının nasıl yönetildiği gibi doğrulanabilir kayıtlar talep edilir. İzlenebilirlik kurulmadan, kalıntı yönetimi standardize edilmeden, üretici tek başına ne kadar iyi üretirse üretsin, zincir bütünlüğü sağlanamadığı için ihracat kapıları daralır. Bu tablo, ürünün kalitesizliğinden değil, sistemin standardının eksikliğinden kaynaklanır.
Üçüncü kritik gerçek, iç piyasada marka ve fiyat istikrarının standart olmadan kurulamayacağıdır. Standart, tüketicinin tekrar satın alma kararını etkiler. Aynı ürünü her aldığında farklı kaliteyle karşılaşan tüketici, markaya ve kanala olan güvenini kaybeder. Perakendeci ise raf yönetimini ve kampanya planını istikrarlı kuramaz. Bu dalgalanma, fiyat oynaklığını artırır. Fiyat oynadıkça üretici daha fazla risk taşır, risk arttıkça yatırım düşer, verimlilik artışı yavaşlar.
Çözüm paketi üçlü bir omurga ile tasarlanmalıdır. Birincisi, ürün bazında net bir Ürün Standardı seti, sınıflandırma, kalibrasyon, ambalaj, raf ömrü, kabul kriterleri ve minimum kalite eşikleri tek çerçevede tanımlanmalıdır. İkincisi, parti bazında çalışan İzlenebilirlik sistemi, üretim kaydı, uygulama kaydı, paketleme partisi ve sevkiyat zinciri aynı veri mantığında birbirine bağlanmalıdır. Üçüncüsü, üreticinin sahada uygulayacağı pratik bir Saha Eğitim Paketi, doğru uygulama, doğru doz, doğru zaman, hijyen, hasat, sınıflandırma ve depolama disiplinini standardın parçası haline getirmelidir.
Tarım savunuculuğu, üreticiyi piyasaya karşı savunmak kadar, üreticiyi piyasanın diline hazırlamaktır. Standart, üreticiyi küçültmez, üreticiyi büyütür. Çünkü standartlı üretim, pazara giriş bileti değil, pazarda kalmanın da garantisidir.

0 Yorumlar