İZLENEBİLİRLİK, GIDA GÜVENİNİN DİLİDİR
→ Güven, beyanla değil doğrulanabilir kayıtla kurulur
Gıda güveni, sadece hijyen ve denetim meselesi değildir. Gıda güveni, aynı zamanda bir iletişim ve doğrulama meselesidir. Tüketici artık şunu soruyor. Bu ürün nereden geldi, nasıl üretildi, hangi aşamalardan geçti, kim kontrol etti, hangi koşullarda taşındı. Bu sorulara sözle verilen yanıtlar dönemi kapandı. Çünkü güven, niyetle değil kayıtla kurulur. İşte bu yüzden izlenebilirlik, gıda güveninin dili haline gelmiştir. Sistem, ürünü sadece üretmemeli, üretimin doğrulanabilir izini de üretmelidir.
Birinci kırılma noktası kayıt dışı zincirde güven erozyonudur. Kayıt dışılık, yalnızca vergi ve mevzuat problemi değildir. Kayıt dışılık, ürünün hikayesini siler. Hikaye silinince sorumluluk zinciri kopar, standartlar gevşer, kötü niyetli aktörler için alan açılır. En önemlisi de piyasada “iyi üretici” ile “riskli üretici” aynı sepete girer. Bu eşitleme, dürüst üreticinin itibarını da fiyatını da aşağı çeker. Kayıt dışılık büyüdükçe sektörün tamamı güven kaybeder, güven kaybı büyüdükçe de denetim maliyeti artar.
İkinci kırılma noktası, kriz anında geri çağırma yönetiminin yapılamamasıdır. Bir gıda riskinde doğru refleks, tüm ürünü toplamak değildir. Doğru refleks, riski doğuran partiyi hızla tespit etmek, o partiyi zincirden çekmek, tüketiciyi net biçimde bilgilendirmek ve süreci şeffaf yönetmektir. İzlenebilirlik yoksa parti tespiti yapılamaz, sorun “genel şüpheye” dönüşür. Genel şüphe, markayı da sektörü de yaralar. Aynı zamanda kamu otoritesinin kriz yönetimi kapasitesini zayıflatır. Kriz büyüdükçe panik artar, panik arttıkça yanlış bilgi dolaşır, sistem daha da kırılganlaşır.
Üçüncü kırılma noktası, tüketiciye şeffaf bilgi sunulamamasıdır. Tüketici güveninin temelinde erişilebilir bilgi vardır. Ürünle ilgili temel bilgiler, üretim yeri, parti numarası, hasat veya paketleme tarihi, saklama koşulları, denetim ve sertifikasyon iddiaları, doğrulanabilir şekilde ulaşılabilir olmalıdır. Şeffaf bilgi sunulmadığında, tüketici “bilmediği şeye” fiyat primi ödemez. Marka değerinin büyümesi de engellenir. İç piyasada istikrar, güvene dayanır. Güvenin dili ise doğrulanabilir kayıttır.
Çözüm paketi üç sütunla netleşmelidir. Birincisi, parti bazlı izlenebilirlik. Üretimden paketlemeye, depolamadan sevkiyata kadar her adım aynı parti kimliğiyle izlenebilir olmalıdır. Böylece sorun çıktığında hedefli müdahale yapılır. İkincisi, tüketiciye açılan dijital etiket. QR kod benzeri bir yapı ile tüketici, ürünün temel doğrulama bilgilerine tek adımda erişebilmelidir. Üçüncüsü, risk odaklı denetim entegrasyonu. İzlenebilirlik verisi denetim planlamasına bağlanmalı, risk puanı yükselen işletmeler daha sık, düşük riskli olanlar daha akıllı, daha hedefli denetlenmelidir. Böylece kamu kaynakları verimli kullanılır, sistem aynı anda hem güveni hem rekabeti büyütür.
Tarım savunuculuğu, güveni anlatmak değil, güveni üretecek sistemi kurmaktır. İzlenebilirlik, üreticiyi disipline eden bir yük değil, üreticiyi pazarda güçlendiren bir avantajdır. Çünkü güven, artık bir slogan değil, kayıtla ispatlanan bir standarttır.

0 Yorumlar