Flash

6/recent/ticker-posts

KOOPERATİFLER NEDEN BEKLENEN ETKİYİ ÜRETEMİYOR

 


KOOPERATİFLER NEDEN BEKLENEN ETKİYİ ÜRETEMİYOR
→ Üretim odaklı kooperatifçilik değil, pazar merkezli kooperatifçilik kazanır

Kooperatifler, tarım politikalarının en çok referans verilen ama en az sonuç üreten araçlarından biri haline gelmiştir. Neredeyse her sorun alanında çözüm olarak işaret edilirler. Ancak sahadaki tablo nettir. Çok sayıda kooperatif vardır, fakat pazarı yöneten, fiyatı belirleyen, geliri istikrara kavuşturan kooperatif sayısı sınırlıdır. Bu çelişkiyi anlamadan kooperatifçilikten beklenen etkiyi üretmek mümkün değildir.

Temel sorun, kooperatiflerin hâlâ ağırlıklı olarak üretim merkezli kurgulanmasıdır. Oysa üretim, kooperatifin varlık nedeni değil, başlangıç noktasıdır. Pazarla temas kuramayan bir kooperatif, üyelerini koruyamaz. Bugün birçok kooperatif, üreticiden ürünü toplamakla görevini tamamladığını varsaymakta, ürünün kalite standardı, işlenmesi, pazarlanması ve tahsilatı gibi kritik aşamalarda etkisiz kalmaktadır. Sonuçta kooperatif, üretici için bir güvence değil, ek bir bürokratik halka haline gelir.

İlk somut sorun, ürün kabul ve kalite standardı eksikliğidir. Aynı ürünü üreten kooperatif ortakları arasında kalite farkları net biçimde ayrıştırılamadığında, pazara sunulan ürün homojen olmaz. Bu durum, kooperatifin alıcı nezdinde güven kaybetmesine yol açar. Kalite standardı olmayan bir yapı, fiyat müzakeresinde zayıf kalır ve üyelerinin ürününü değerinde satamaz.

İkinci sorun, pazarlama ve tahsilat zayıflığıdır. Birçok kooperatif ürünü satar, ancak parasını zamanında tahsil edemez. Tahsilat riski kooperatifin bilançosunu zayıflatırken, üreticinin nakit akışını da bozar. Pazarlama yetkinliği gelişmemiş kooperatifler, aracılara bağımlı hale gelir. Bu bağımlılık, kooperatifin pazarlık gücünü ortadan kaldırır ve üyeler açısından anlamını yitirir.

Üçüncü ve daha derin sorun ise kurumsal yönetişim eksikliğidir. Şeffaf olmayan karar alma süreçleri, zayıf profesyonel kadrolar ve hesap verebilirlik sorunları, kooperatifin iç güvenini aşındırır. Üyeler kooperatifi kendi kurumları olarak değil, uzakta duran bir yapı olarak görmeye başlar. Bu kopuş, kooperatifin sahadaki etkisini daha da zayıflatır.

Çözüm, kooperatifin rolünü kökten yeniden tanımlamaktan geçer. Kooperatif, yalnızca üretimi örgütleyen bir yapı değil, ürün kabul eden, kaliteyi sınıflandıran, işleyen, satan ve tahsilatı yöneten bir pazar merkezi olmalıdır. Üretici tarlada kalmalı, pazar yükünü kooperatif üstlenmelidir. Bu modelde kooperatif, fiyatı belirleyen değil, fiyatı koruyan aktör haline gelir.

Tarım savunuculuğu açısından mesaj açıktır. Kooperatifleri güçlendirmek için sayılarını artırmak yetmez. Onları pazarın merkezine yerleştirmeden, üreticinin kaderini değiştirmek mümkün değildir. Kooperatif, üretimin değil gelirin güvencesi haline geldiği gün, beklenen etki kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar